•    HABER DETAY
  • - Ford'un Monte Carlo performansı sürpriz değil..

    Ford'un Monte Carlo performansı sürpriz değil..

    Sezonun açılış rallisi olan Monte Carlo’da Ford takımının performansı, bence, hiç bir şekilde sürpriz değil. Çünkü, başlangıcı 2003 olan, 2004 ve 2005’te de aşağı yukarı aynı otomobilin kullanıldığı Ford takımında, Focus WRC’nin diğer otomobillerden üstün bir olduğu zaten biliniyor. Bunun sportif ve teknik olarak en basit ispatı, geçen sene Focus WRC ile asfaltta geçilmez durumda olan Marco Martin’in bu sene 307 Peugeot WRC kullandığı halde Ford’un yeni pilotlarını, özellikle Gardemeister’ı hiç bir şekilde geçememiş olmasıyla çok net bir şekilde ispatlanıyor.

    Ben gerek Gardemeister’den gerekse Kresta’dan zaten son derece ümitliydim, esasında şu anda Gardemeister’i genel klasman 2’ncisi, Kresta’yı da genel klasman 8’ncisi olarak görüyoruz. Kresta’nın yaşadığı ufak bir teknik arızadan dolayı 4 dakikaya yakın kötü zaman yaptığı bir etap var. Eğer o etabı çıkartırsak Kresta da genel klasman 3’ncülüğüne çıkar. Dolayısıyla, Ford için değerlendirecek olursak, deneyimsiz ve genç pilotlarla da olsa yine zirveyi zorluyor.

    Ford, Markalar Şampiyonasında Citroen ile birlikte lider durumda. Başlangıç olarak bence bu çok iyi. Mutlaka iki yeni pilotunun bundan sonraki yarışlarda performansları çok daha gelişecek, çok daha iyi olacak. 25 sene aktif sporculuk yapmış bir pilot olarak, yeni bir takımda, yeni bir otomobil ile ilk yarışın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum ve çok ta iyi anlıyorum. İnsan pedalların yerini, vites kolunun yerini bile şaşırır, yani o derece!

    Ford gibi bir Dünya Şampiyonası takımında pilot olmak ve bütün dünyanın gözünün önünde Monte Carlo gibi Dünya Ralli Şampiyonasının en eski rallisinde start almak hakikaten çok büyük bir stres yükü pilotlar için. Buna rağmen Ford’un her iki pilotu da son derece başarılı. Özellikle Gardemeister, Peter Solberg ve Gronholm gibi dünya şampiyonu pilotlarla saniyelerle, hatta saliselerle mücadele yaparken, onları hata yapmaya zorladı ama kendisi hata yapmadı!

    Yanlış hatırlamıyorsam, yarışın 12’nci ve 32 km ile en zorlu etabında 3 otomobil 4-5 saniye gibi bir farkla start aldılar. Hem Peter Solberg, hem Gronholm, her ikisi de yoldan çıkarak hata yaptı ama Gardemeister hata yapmadı!. Dolayısıyla klasını ispat etmiş oldu.

    İki pilotun yarış dışı kalmasına neden olan yol üstündeki karlar, herkes için geçerliydi. Monte Carlo’da seyircilerin devamlı yaptığı, herkesin gördüğü, herkesin bildiği bir şey! Pilotlar bu bölge için uyarılıyor. Eskiden Dünya Ralli Şampiyonasının bütün rallilerinde öncü ekip uygulaması vardı. Şimdi bazı rallilerde, özellikle Monte Carlo gibi zemini çok değişken olan rallilerde buna izin veriliyor. Bu rallide de buna izin verilmişti. Pilotlara mutlaka bilgisi ulaştırıldı. Daha sonra TV ve incar kamera ile de seyrettim. Hepsi o noktaya geldikleri zaman gereğinden fazla yavaşladılar ve orayı düzgün bir şekilde geçmek için normal tempolarını çok düşürdüler ama Peter Solberg’in ve Gronholm’ün oradaki yavaşlaması yeterli değildi. Bence fazla risk aldılar, buna pilotaj hatası diyebiliriz, çünkü otomobil sporlarında en önemli şey finişe gelmektir ve finişe en iyi dereceyle gelen pilot da en az hata yapan pilottur!

    Gardemeister, bu kadar az tecrübesi ve bu kadar genç yaşına rağmen bu kadar hatasız bir şekilde bir yarış bitirerek hakikaten klasını ispat etmiş oldu. Buna bağlı olarak, demin söylediğim gibi ben bundan sonraki yarışlarda bu pilotlardan çok daha başarılı neticeler bekliyorum. Ford Focus WRC’nin başarısı da herkes için bilinen bir şey. Özellikle Acropol gibi Güney Kıbrıs gibi Ralli Of Turkey gibi rallilerde, Ford arayı açacaktır diye düşünüyorum.

    İsveç Rallisi için Ford farklı bir pilot seçimi yaptı, farklı bir strateji uyguluyor. Kresta’yı üçüncü pilot durumuna getirdiler, Birinci pilot yine Gardemeister, ikinci pilot durumunda Peter Solberg’in abisi Henri Solberg ikinci olarak yarışacak. Solberg, özellikle kar ve buzlu rallilerde çok tecrübesi olan bir pilot. Kresta İskandinav bir pilot olmadığı için, Çekoslavak pilot biliyorsunuz, karlı zeminlerde çok büyük deneyimi, çok büyük tecrübesi yok. Dolayısıyla Ford, iyi bir strateji yaparak İsveç Rallisi’nde de zirveyi hedefleyen bir ekip konumuna geldi. Kresta’yı da üçüncü pilot olarak yarıştırması bence çok güzel, çünkü Kresta’nın da gelecekteki başarısına bu yarışlardaki yapacağı kar ve buz üzerinde yapacağı km’lerle sağladığı avantaj eklenecek. Kresta bu yarışta Focus’u kullanarak kendisini mutlaka geliştirecektir.

    Demin de söylediğim gibi, yeni Ford Focus WRC’nin başlangıcı 2003. Daha sonra yapılan Focus’lar, 2004 ve 2005 versiyonları, 2003' göre çok ufak değişikliklere sahip. Ford Focus WRC’lerin yapıldığı günden bu güne kadar olan spec'lerini çok hızlı bir şekilde özetleyecek olursak; 1999 senesinde ilk Focus WRC yapıldı ve bu ne yazık ki çok başarılı bir otomobil değildi. Kendi spec'lerinde kaldı. 2000 senesinde yeni jenerasyon bir Focus WRC yapıldı, bunun hemen hemen her şeyi 1999 ile farklıydı; farklı bir şanzıman, farklı bir aktif transmisyon, farklı bir motor yönetimi.. Motor elemanlarının çok büyük bir kısmı da farklıydı ve 2000 sezonundan 2003 sezonuna kadar yani 2000, 2001 ve 2002 senelerinde bu otomobil çok ufak değişiklikler yapılarak hep zirveyi zorladı.

    Citroen pilotu Sebastian Loeb, hakikaten çok iyi bir pilot, bence şu anda performansının da zirvesinde ama Monte Carlo Rallisi, O’nun bu sezon durdurulup durdurulamayacağını söylemek için doğru bir örnek değil. Monte Carlo Rallisi, bilindiği gibi Fransa da yapılıyor. Sebastian Loeb de nerede ise otomobil kullanmayı öğrendiği parkurlarda yarışıyor. Üç sene üst üste kazanmış olması da zaten bir noktada bunu ispatlıyor. Hatta ben dört kere kazandı bile diyebilirim! Çünkü bir kere de birinci olarak bitirdikten sonra zaman cezası alarak 2’nci duruma düşürüldü.

    Dolayısıyla Monte Carlo parkurunda Loeb’ün kazanması bence çok büyük bir sürpriz değil. Asfalt rallilerde de Loeb’ün çok başarılı olacağına inanıyorum ama kar ve buz üzerindeki ile toprak rallilerde bu kadar işinin kolay olmayacağı düşüncesindeyim. Şu anda Loeb’ü geçilmez olarak görmek için biraz erken olduğunu düşünüyorum



    HABER FOTOĞRAFLARI


    << Haberler Sayfasına Geri Dön